flaş.. flaş.. flaş.. diye girilen bir haber mi daha çok dikkatinizi çeker yoksa sıradan, yalın bir anlatım ve teknikle hazırlanıp, öylece önünüze sunulan bir haber mi?
visual style üzerine konuşarak konunun ana temasını oluşturan ve henüz okumadıklarınızı böyle zaman öldürücü terimlerle heder etmek istemem elbet. o yüzden böyle konu dışı gözükse de, mutlaka bağlantılı olan ama özünde saklı tutulan konuları düşünmek yerine, size nacizane bir teklifim olacak.
Şöyle ki : Her sabah ister sıkı bir gazete okuyucusu olarak elimize bir gazete almış, ister internet haberciliğini sevmiş pc başına oturmuş isterse de bu pazarda büyük bir pay sahibi olan televizyon ekranları önüne geçmiş güncel konulara dair bir bilgi, bir haber edinmiş olmayalım. Muhakkak çoğumuzun ''acaba yine ne yazmış, ne demiş'' düşüncesiyle takip ettiği yazarlar olmuştur. onlar yazmışlardır; biz okumuşuzdur, yine onlar bildirmiş; biz yine yorumlamışızdır. Bazen de o kadar sert çıkmışızdır ki hemen oracıkta bir Gazeteci-Yazar olmak istemişizdir, tüm dünyanın yükünü sırtlanırcasına cesaretlenmişizdir. Haykırmak, dile getirmek 'Hayır. O, öyle değil!'' dercesine sitem etmek, karşı gelmek.. Yanlışı düzeltmek istemişizdir. Yapmadığımız şeyler de olmuş elbet; haksızlıkları görmezden gelmemişiz mesela, sessiz kalmamış, yerimizde duramamışızdır.
Durum 'ben de varım, benim de söyleyecek sözüm var' tırnağı içerisinde çoktan yerini haykırışlara bırakmışken ve kıvılcımlar kor kor alevlenip nice leyl'leri aydınlatmaya da yüz bulmuşken, Değişim ve Gelişim Platformu'nun ruhundan bahsetmemek, Mecnun misali çölde Leyla'sını arayan biri olarak Adıyaman'ı sadece bir toprak parçası olarak görmek ve göstermek istemem elbet.
Daha çocuk yaşta iki genç yazarın bir araya gelerek oluşturmaya çalıştıkları şapka çıkartılacak türden bir oluşumun iksirini içmemiz gerektiğini ve Değişim ve Gelişim Platformu'ndan öy
Durum 'ben de varım, benim de söyleyecek sözüm var' tırnağı içerisinde çoktan yerini haykırışlara bırakmışken ve kıvılcımlar kor kor alevlenip nice leyl'leri aydınlatmaya da yüz bulmuşken, Değişim ve Gelişim Platformu'nun ruhundan bahsetmemek, Mecnun misali çölde Leyla'sını arayan biri olarak Adıyaman'ı sadece bir toprak parçası olarak görmek ve göstermek istemem elbet.
Daha çocuk yaşta iki genç yazarın bir araya gelerek oluşturmaya çalıştıkları şapka çıkartılacak türden bir oluşumun iksirini içmemiz gerektiğini ve Değişim ve Gelişim Platformu'ndan öy